31 yaşımın neredeyse yarısı geçti bile, hala bir adamın beni neden sevmediğini sorguluyorum, şaka gibi. Şu hayatta sevilmekten başka bir şey istemedim oysa.
Yaşıtlarım 2. Çocuklarını kucaklarına aldı, benden 10 yaş küçük birinin düğününe katıldım. Ben ise olduğum yerde bekliyorum ve bu bekleyişin içimi çürüttüğünü biliyorum. Bu düşünceleri hep öteledim, kenara attım bu zamana kadar, başka uğraşlar buldum, kendimi geliştirdim. Ama olmuyormuş, insan Maslov’un hiyerarşisindeki bir basamağı geçmeden diğer basamakları da boş kalıyormuş. Ait olma basamağım hep eksikti benim, lisede anne baba eksikliği ile başlayan bu eksikliğim gün geçtikçe daha büyüdü. Yok saydım bu büyümeyi, başka şeylerle idare ederim diyordum. Olmadı.Giderilmedi o eksiklik.
Hep bekledim, şans verdim kendime her defasında belki dedim. Verdiğim bütün şanslar gözyaşı olarak, daha ağır bir şekilde geri döndü bana. Güvensizlik problemi de devamında eşlik etti. Kendime bile güvenmeyen biri oldum çıktım.
Nasıl baş ederim bu duyguları alt etmek için, ne yapmam gerek artık bilmiyorum. Koca bir soru işareti var hayatımın ortasında.
Olayın güzellik, çirkinlik olduğunu düşünmüyorum. Çok güzel değilim evet ama bir insan güzel olmadığı için sevilmiyor diyecek kadar da cahil değilim.
Belki de yalnızlık ve bu birinin sevmemesi, istememesi bu hayattaki sınavımındır. Öyle kabul etmeli miyim? Ya çok istediğim aileyi kurmak sadece hayallerimde kalacaksa? Çocuk sahibi olmak için bile zamanım geçiyor, yıllar sonra keşkelerle dolu bir hayat, başkasının çocuklarını severken kendimi bulmak acı vermeyecek mi bana?
Bir mucize olsun istiyorum artık, bu kadar beklerken sevilmeyi, bütün umudumu kaybettiğim bu zamanlarda bulmak çok zor mu peki?
Yorumlar
Yorum Gönder